Sitemize Katkıda Bulunun

Merhaba, Sitemize yazılarıyla katkıda bulunmak isteyenler, bize bilgi@saksafonname.com e-posta adresinden ulaşabilirler. Teşekkür ederiz.

Caz Müziği ve Dönemsel Sorunları

İnsanın doğası gereği insanla ilgili olan her şey değişir. Müzik sanatı da bunlardan biridir.

Caz müziği, Klasik müzikle karşılaştırıldığında çok kısa bir tarihe sahiptir. Ama geçirdiği değişimler çok daha radikal ve çarpıcıdır. Bir anlamda başlangıcında siyahların müziği olması da bu hızlı evrimin nedenidir. Kölelikten özgürlüğe geçişin sıkıntılı yılları, siyah müzisyenleri her zaman daha farklı olanı aramaya yöneltmiştir. Müzik beyazların dünyasında ayakta kalabilmelerinin bir yolu olduğundan onlar için yaşamsal bir önem taşımaktadır. Bu yüzden sürekli yeniliğe doğru eğilim göstererek Caz müziğinin hızlı gelişmesini ve değişmesini sağlamışlardır.

Toplum içinde yaşanan en ufak değişiklikler bile -Amerika Birleşik Devletleri gibi kısa tarihe sahip olan bir devlette daha da etkili olarak- hayatın her alanına yansımıştır. Neyin popüler olduğunu toplum belirler. Bu toplumun beğeni düzeyinin bir göstergesidir.

Swing döneminden bahsederken ekonomik sorunlara değinilmiştir. Ekonomik zorlukların getirdiği sıkıntıların da etkisiyle eğlence ihtiyacı çoğalmış ve dans da edilebilen, Be-Bop, Avant-Garde gibi stillerle karşılaştırıldığında daha az komplike olan bu stil popüler olmuştur. Swing aslında görsel de bir şovdur. Kolaydır, eğlencelidir, anlaşılabilir. Ama toplumun ihtiyacını karşılaması müzisyenlere yetmez. Bu yeni stillere duyulan ihtiyacın nedenlerinden biri olarak düşünülebilir.

Blues'dan beri Caz müziğinin içinde olan isyankarlık, Be-Bop'ın saldırgan, hırslı, sıradan bir dinleyici için fazla teknik olması Swing'in popülaritesinin uzağında kalmıştır. Yine de günümüzde Bop, popüler şarkıların yeniden yorumlanması ve üretimi yoluyla, müzik sektöründe önemli bir yer tutan radyolarda yayınlanmaktadır.

1930-1940'lı yıllarda ilgi gören Caz, 1960'lara gelindiğinde popülaritesini kaybetmiştir. Süre olarak uzun olan Caz parçaları seyircinin ilgisini üzerinde yoğunlaştıramamaktadır. "Modernleşme" akımı resim, heykel ve grafik gibi sanat dallarında olduğu gibi müzikte de etkisini gösterir. Bu dönemde gözden düşen Caz, artık "Caz severler" tarafından bile az dinlenen bir tür haline gelmiştir. 60'larda tüm dünyada yaşanan kaos ve arayışlar döneminde ortaya çıkan Avant-Garde'ın protest tavrını koruyarak yeni müzikal arayışları, Bop gibi sadece popüler olana değil, tutucu görülen her şeye karşı alınan bir tavırdır. Doğu müziklerine gösterilen ilgi, sentezlemenin başlangıcının habercisidir. Artık Caz müzisyeni için dünyada yapılan her tarz müzik Caz'ın ögeleriyle harmanlanabilir. Bu onlara yeni bir özgürlük ve yeni bir çığır açacaktır. Değişik müzik tarzlarını da dinleyen kitlenin ilgisini çekmeyi başarsa da hiçbir zaman Beatles, Rolling Stones gibi tüm dünyayı peşinden sürükleyebilecek noktada olamamıştır. Atonalite yaklaşımları müzisyeni özgür bıraksa da anlaşılmasını kolaylaştırmaz.

Fusion, Swing'ten sonra Caz stilleri arasında en popüler olanıdır. Rock ögelerinin ve elektronik sınırsızlığın içine girmesi Caz'ı daha da özgür kılar. Bunun da etkisiyle radyolarda Swing ve Big Band'lerden sonra en çok çalınan stiller arasında yer almaktadır.

Türkiye'de son on yılda sayıca artan radyo istasyonları ve radyo programcılarının etkisi, Amerika'da çok daha uzun yıllar öncesine dayanır. Seçilen ve yayınlanan listeler programcının inisiyatifindedir; bir anlamda belirleyicidir. Yeterli promosyonu yapılmayan kayıtlar radyoda çalınmaz ve çoğu zaman da adı bile bilinmeyen bir çok albüm günümüzün tüketim dünyasında yok olur gider. Tanıtım, müzik sanayisinin en büyük silahıdır. Gelişen teknolojiyle beraber, çekilen klipler satış grafiklerini etkiler. Satış grafiği yüksek olan albümler radyo programlarında yer alır. Caz eserleri bu sistemin içinde bahsedilen "En İyi 10" gibi listelerde çok ender yer bulabilmektedir. Genellikle sadece Caz çalınan radyo istasyonları dışında ya da belirli saatlerini Caz'a ayıran sayılı istasyonlar dışında popüler istasyonlarca tercih edilmemektedir.

Caz müziğinin önde gelen plak şirketleri bile hayatta olmayan ve klasikleşmiş müzisyenlerin albümleri dışında (örneğin Ella Fitzgerald, Louis Armstrong, Duke Ellington vb.) satışı iyi olabilecek sanatçılara öncelik tanımaktadırlar. Bunda da görsellik ön plandadır. Plak şirketiyle satış ve promosyon politikası yüzünden anlaşmazlığa düşen Dee Dee Bridgewater (Ella Fitzgerald'dan sonra "First Lady of Jazz" diye anılmaktadır) verdiği bir röportajda aynı firmadan albüm yapan Diana Krall'ın satışlarıyla ilgili sorulan bir soruda "Sarışın değilim, piyano da çalamam, ben sadece Caz söylerim" demiştir. Bu da aslında Amerika'da Caz müzisyenlerinin albüm sıkıntılarını ortaya koyan bir örnektir. Müzik piyasası, günümüz koşullarında ayakta kalmak için sadece satış grafiklerini göz önüne almaktadır.

Son çeyrek yüzyılda Caz müzisyenleri, günümüzde geçerli olan ekonomik sistem gereği yüksek kar oranları ve hızlı tüketimin desteklendiği müzik endüstrisi nedeniyle gittikçe artan bir marjinalliğe eğilim göstermişlerdir. Bu koşulların etkisiyle, sıklıkla yayınlanan müzik endüstrisi istatistikleri içinde toplam satışların %2 ila %4'ü arası bir payın Caz albümlerine ayrılması, büyük plak şirketlerinin bu alana yatırım yapmamasına sebep olmaktadır. Bu durum, yaşayan Caz sanatçılarının hayatını zorlaştıran ekonomik şartların daha da ağırlaşmasına sebep olduğundan, müzisyenler ilgiyi arttırabilmek için müziklerini marjinal yaklaşımlarla yenilemeye çalışmışlardır.

Yaşadığımız çağın gereği olarak, teknolojik olanakların gelişip ucuzlaması ile hemen her evde bir bilgisayar bulunması, birçok dinleyicinin internet aracılığıyla arşivlerini paylaşıma açması ve hemen herkesin bu arşivlere kolayca ve bedelsiz ulaşması, müzik endüstrisinin çıkarları ile çatışmaktadır. Bu arşivleri paylaşan dinleyiciler, para ödemeden söz konusu eserlere sahip olsalar da bu eserlerin sahipleri ve sanatçılar, zaten kısıtlı olan kazançlarının ciddi biçimde engellenmesi ile karşı karşıyadır. Aynı zamanda bu serbest dolaşım, sadece "hit" olan parçaların ağırlıklı olduğu bir paylaşıma sebep olduğundan, sanatçıların tüm albüme yayılan sanatsal birikiminin göz ardı edilmesi ve söz konusu ekonomik koşulların doğurduğu hızlı tüketimde değerlendirilme olanağı bulamaması anlamına gelmektedir. Bu sebeple müzik endüstrisi, önümüzdeki yıllarda sistemli bir şekilde, piyasa koşulları ve teknolojik gelişmeler nedeni ile kriz yaşama riski taşımaktadır. Günümüz Caz müzisyenleri, mevcut koşullarda ekonomik olarak sınırda olmalarına karşın, hedefledikleri sanatsal ve müzikal içeriği var edebilmek için çaba harcamak durumundadırlar.

Ekonomik koşulların getirdiği hızlı tüketim eğiliminin Caz müzisyenleri tarafından kabul görmemesi dolayısıyla, özellikle ücretsiz internet paylaşımının yarattığı ucuzlatılmış toplama albüm satışlarının çok satarak fiyat düşürme politikaları, Caz albümlerinin daha yüksek fiyatlara pazarlanma zorunluluğunu doğurmaktadır. Bu da müzik endüstrisindeki paylarının kaçınılmaz bir biçimde azalmasına sebep olmaktadır. Caz sanatçıları artık canlı performanslarının CD haline getirilmesi, konser organizasyonları ile kısıtlı kitlelere ulaşmak ve promosyon amaçlı dağıtılan albümlerle varlığını sürdürebilme noktasına gelmişlerdir. Yapımcı ve dağıtıcılar da ancak bu şekilde toplu olarak albüm satabildiklerinden bu modeli benimsemekte ve kendilerine yük olmaması koşulunun devamı şartıyla desteklemektedirler. Küçük bütçeli yapım şirketleri ve ev ortamında yapılan kayıtların popülerliğini arttırması ile etnik yapıdaki Caz albümlerinin daha az tirajlı ama daha ilgi çekici olması üretimde bir umut ışığı olmuştur.

Bu gelişmeler, tiraj kaygısından çok amatör ruhu ön planda tutan küçük bütçeli şirketlerin, yeni yetenekli müzisyenleri keşfedebilmek için daha çok vakit ayırmasına yardımcı olmaktadır. Kayıt maliyetlerinin şirketin üzerine yük olmaması da girişimciliklerini arttırmakta ve tüm dünyada internet aracılığı ile müzisyenlerin demo kayıtlarına ulaşabilmelerine olanak sağlamaktadır. Artık büyük şirketlerin Caz albümlerine yatırım yapmadığının bilincine varan birçok genç kuşak Caz müzisyeni de kendilerini zor durumda bırakan internet teknolojisini kullanarak, kendilerine ait internet sayfalarında, çalışmalarından örnekleri geniş kitlelere ulaştırıp ne yaptıklarını ifade edebilmektedir. Sıklıkla sayfaları ziyaret edilen sanatçılar dinleyicilerin beğenisi doğrultusunda kendi prodüksiyonlarını hazırlama cesaretini elde edip, kısıtlı bütçelerle, ekonomik açıdan zarar görmeyecekleri bir üretimi gündemlerine almaktadır.

Son yıllarda Rap ve Hip-Hop gibi daha görsel elementleri de içinde bulunduran eğlence müziklerinin kitleleri peşinden sürüklediği düşünüldüğünde, Caz belirli bir eğitim ve beğeni düzeyi dışındaki insanlar için fazla teknik ve sanatsal görünmektedir. Klasik müziğin geldiği noktada olduğu gibi artık popüler bir müzik değil, sanat müziği olarak değerlendirilebilir. Belirli bir kesime hitap edebilmesinden dolayı tüketiminin yaşadığı sıkıntıları üretiminde de yaşamaktadır.

Okunma 4454 defa Son Düzenlenme Son Düzenlenme Ekim 16 2015
Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google PlusSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn
Hüseyin Gürpınar

Nefesli müzik aletleri ile ilgilenmektedir.

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

İletişim

E-mail:  bilgi@saksafonname.com